EmpresyonizmModern SanatRessamlar

Hareket anını resmetmeyi çok seven balerin ve at resimleri ile ünlü Degas

Edgar Degas (1834-1917) Edgar de Gas, (daha sonra kendisi tarafından Degas olarak birleştirilmiş)

19 Temmuz 1834 Paris’te doğmuş. Ailenin beş çocuğunun en büyüğü Degas. Madame Degas Amerika’ya yerleşmiş bir ailedenmiş. 1947 yılında Degas henüz onüç yaşındayken  annesini kaybetmiş ve hayatı boyunca unutamadığı bir acı olmuş.

Banker olan babası iyi bir terbiye görmüş ve kendini müziğe, tiyatroya adamış bir adammış. Bu yüzden oğlunun sanata karşı olan eğilimini desteklemiş.

Degas, 1845-1852 yılları arasında Lycee Louis le Grand’da okumuş. 1854 yılında Degas, Louis Lamothe ile birlikte çalışmış. Lamothe, ileride Degas’nın bu akımın en büyüğü sayacağı klasik geleneğin başka bir büyüğü Ingres’in gayretli bir öğrencisiymiş.

1855 yılında Degas, Ecole des Beaux-Arts’ta okumaya başlamış fakat sonra kursu yararsız ve öğretilenleri çok sınırlı bulmuş.

Klasik gelen Fotografik esinli kompozisyonlar ve konturlara odaklanan resim, heykel, baskı resim ve çizimleriyle ünlü olmuş Degas. Dinamik eserleri, sıradan anları ve durumları ışıkla biçimlenmiş sahnelere dönüştürmüş. Degas, empresyonizmin tanımlayıcı yanlarının çoğunu reddetmiş ve açıkhavada resim yapmaktan pek hoşlanmamış ve tercih etmemiş.

Hareketi yansıtma, portre duyarlılığı, renk ve çizgi kavrayışındaki ustalıklarıyla Degas’nın eserleri gerçekten Empresyonizm Realizm ve Neoklasisim’in bir karışımı olarak görülebilir. Napoli, Roma ve Floransa’da kaldığı ve Botticelli ve Raffaello gibi sanatçıları çalıştığı İtalya’yı ziyaret etmiş. Degas, 1859’da daha çok tarih resimleri ve portreler üretmiş. Bunlar onun van Dyck, Holbein, Velâzquez ve Goya gibi eskinin büyük ustalarına olan hayranlığını ortaya koymuş. Oldukça münzevi biri olsa da, onu Cafâ Guerbois’da bir araya gelen çevresiyle tanıştıran Manet’yle arkadaş olmuş.

1860’ların sonunda at yarışları, çalışan kadınlar, iç mekânlar, bale ve tiyatro gibi çağdaş temalara dönmüş. Fotografik kompozisyonlar ve Japon baskılarından belirgin bir şekilde esinlenmiş. Konuları değiştikçe tekniği de değişmiş. Diğer Empresyonistlerden farklı olarak hiçbir zaman küçük, değişik fırça vuruşları uygulamamış.

Akademik konturlarıyla bazı resimleri 1865’ten 1870’e kadarki Salonlar tarafından kabul edilmiş. Fransa- Prusya Savaşı’nda topçu sınıfında hizmet etmiş ve ardından kardeşi Renâ’nin yanında kalmak üzere New Orleans’a gitmiş. 1873’te Paris’e dönmeden önce burada bazı resimler üretmiş.

Ertesi yıl Degas ilk Empresyonist serginin düzenlenmesine yardım etmiş ve sonraki 12 yıl boyunca sekiz Empresyonist serginin yedisine katılmış. Hem zevk için hem de resimlerinde hareketli ve sıra dışı kompozisyonları yakalayabilmek için fotoğrafa yoğunlaşan ilk sanatçılardan biriymiş. 1870’lerin başından itibaren düzenli olarak hareketlerinden ve fiziksel disiplinlerinden büyülendiği balerinleri resmetmeye başlamış.

Bakış açıları fotoğrafta olduğu gibi çoğunlukla eğimli ve beklenmedik şekildeymiş. Gerçek yaşamdan pek çok taslak yaparak, son çalışmaya başlamadan önce büyük bir dikkatle gözlemlemiş, incelemiş ve kaydetmiş. Böylece konularının hem hareketini hem de atmosferini yansıtabilmiş. Degas’nın 50 yaşında göz sorunu başlamış ve yakalanmış anları aktarmaya olan ilgisini devam ettirdiği pastel ve heykellere yönelmiş.

1881’de “Ondört Yaşındaki Küçük Balerin” adlı, hayatının tek heykelini yapmış (Bronz dökmeleri Londra’da Tate Gallery’dedir).

Degas’nın son yirmi yılı perişanlıkla geçmiş, 1890’dan sonra gözleri iyice kötüleşmiş. 20. yüzyılın başlarında ise ancak büyük kompozisyonlarda zorlukla çalışabilmiş ve sadece heykel yapabilmiş. 1908’de resimden tümü ile vazgeçmek zorunda kalmış. Bu tahammülü zor durum, Degas’yı huysuz, sinirli, asık suratlı, eski olaylar ve hikayeleri tekrar tekrar anlatan mızmız bir ihtiyar haline sokmuş. Uzun süreli suskunluk devrelerine giriyor, konuştuğu zaman da, “Tek düşüncem ölüm” diyormuş.

1917’de 83 yaşında vefat etmiş.

ACHILLE DE GAS  Degas’nın bahriye öğrencisi olan küçük kardeşi Achille’dir. Sonraları Achille Amerika’ya giderek ailenin New Orleans’daki pamuk işinde çalışmaya başlamış, Degas onu ailesi ile tekrar çizmiş.

BELLELLİ AİLESİ Bu canlı ve orjinal grup portresi için Degas, taslaklar yaparak beş yıl uğraşmış. Halası Laura de Gas, Baron Gennaro Bellelli ile 1842’de evlenmiş ve 1849’da kızları Giovanna (solda) ile 1851’de Giulia doğmuş. Dört kişilik grup portrelerini yapmış.

BELLELLİ AİLESİ

NEW ORLEANS’DAKİ PAMUK PAZARI Degas, 1872’de amcalarının pamuk işinde çalışan kardeşlerini görmek için New Orleans’a gitmiş. Şehri sevmesine rağmen kendinde resim yapacak güç bulamamış ama, yine de, sonradan Paris’teki atölyesinde akıllı bir kompozisyona dönüştürdüğü pamuk tüccarlarının birkaç taslağını çizmiş.

NEW ORLEANS’DAKİ PAMUK PAZARI

PROVA Degas’nın tiyatro konularına ilgisi, 1860’larda başladı. 1870 yılından sonra da, sahne ve sahne gerisindeki balerinlerin taslaklarını yapmaya başlamış. Tablolarını yaparken daima hafızasından ve taslaklardan yararlanmış, hiçbir zaman anında ve yerinde resim yapmamış.

Hemen hemen elli yıl süreyle Degas’nın şaheserlerinden Place de  la Concorde, sanat tarihi öğrencileri tarafından sadece siyah-beyaz bir röprodüksiyon olarak bilinmiş. Özgün resim il. Dünya Savaşı’nda kaybolmuş.

Place de  la Concorde

Savaşın sonunda  resmi Sovyet politikası, Almanlar’ın alıkoyduğu sanat eserlerine el konmasını öngörüyormüş. Degas’nın resmi sonunda St. Petersburg’daki Hermitage Müzesi’nin deposuna gitmiş. Ancak görevliler onun nerede olduğunu bildiklerini inkar etmişler. Resmin ortaya çıkması için Sovyetler Birliği’nin çökmesi gerekmiş. Almanya ve diğer Batı ülkelerinin baskısı, sonunda Rus müzelerini arşivlerini açmaya zorlamışlar ve 1995’te Place de la Concorde, 2. Dünya Savaşı’ndan beri ilk kez halkın karşısına çıkmış. Resmin özgün  sahiplerinin mirasçıları ile iade  edilmesi konusunda görüşmeler yapıldıysa da, eser bugün hala Hermitage’dadır.

Edgar Degas Eserleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.